2 Ekim 2009 Cuma

YAŞAM KAYNAĞI BÖCEKLER





2.5 aydır ıkamet ettiğim nevşehirde(halada nevşehirdeyim :D ) garip garip olaylar geçti başımdan...ama genelde burda yaşıyan böceklerin fotoğraflarını çekmeyi yeğledim :D aq ne biçim kelime bu ya...basbaya burda kafayı sıyırdım böceklere sardım.tıpkı lıse 1 de yine burda uzun bir süre kalıp örümcek beslediğim gibi.:D şehrin o kalabalık heyecanlı,stresli yaşantısına alışmış bir insanı buraya koyarsan böle olur işte :D
nah buda ikinci böceğimiz genelde bunlardan dolaşıyor ne bulsalar yiyolar.bok böceği olmasından şüpheleniyorum.salçayı çok seviyor.toprakta yaşıyor,uçamıyor,ama camdan aşağı atarsan cok şekil düşüyor :D





pardon ilk arkadaşı tanıtmadık kendisi genelde akşamları çıkıyor ortaya ışığa gelen yüzlerce böcek çeşidinden sadece birisi ben ona gizemli böcek diyorum.çünkü ser veriyor sır vermiyor.kayıp genelde:D


nah bu arkadaşı herkes bilir bildiğimiz çekirge bu aralar hava soğuk sesi soluğu çıkmıyor.bir ara mutfaga dadanmıstı,fırının arkasına pusu kurmus orda pinekliyordu.bizde nasılsa dısardan gelıyor ses dıye pek zıklemıyoduk:D








son bomba bu arkadası sadece bır kere gordum ılk gordugumde merdıvendeydı hemen resmını cektım.böle küçük göründüğüne bakmayın ceviz büyüklüğünde:D daha sonra merdivenden yukarı tırmanmış ıkıncı kata cıkmıs.en sonda ayakkabıma gırmıs.bunu farkettıgımde huzurevinin ıftar yemegındeydım ılk baslarda tas sanmıstım ama ayagımın ucundakı tas hareket edıyordu:D bu nadıde parca en bı dede tarafından yere desen amaclı kullanılıyordu:D portlemıstı yanı...


ayrıca resmını cekmedıgım bı bocek varkı bu evın heryerınden cıkabılır.hatta sacınızın ıcınden bıle :D yanı tam bır basbelası :D

8 Temmuz 2009 Çarşamba

HAYALİ KIZ



onu okumaya sekizinci sınıfta başladım.liseye basşladığımda okumaya devam ettim.belkide bütün ilişkilerimde başarısız olmamın nedeni odur.hep onun gibi birisini canlandırdım aklımda,büyüdük ama hala o tip kızların peşinde koşuyorum,nedense uysal bir kızla yapamıycağımı düşünüyorum.
psikoloğa gidip çocukluğuma inmesinimi istesem.ayrıca bu çocukluk psikolojisine inmek ne demek ya :D dünyanın merkezine yolculuk gibi birşey heraldi :D
çocukluğumla iligili bir sürü şey saklarım ben mesela cüppeli hoca nında belirttiği gibi barbie bebekler tahrik edici oluyormuş :D
hep barbie bebeklerin kıyafetlerini çıkarırdım.şimdide mümkün olduğunca gerçeklerini:D

neyse hilal'e gelelim.kenan yarar büyük ihtimalle lise yıllarındaki ulaşamadığı fıstık gibi kızı hayal edip çizmiştir.o bile çizdiği karaktere aşıktır kesin.
düşününce biryandan böle bir kızla olmak sakıncalı heran herşey olabilir.kafası atarsa kafanı uçurur.yada kafana boynuzu takar :D
ki;şeytanın oğlunu fazlasıyla zorladığına göre bize neler yapar
neyse bundan sonra, birazda uysal kızlarla şansımı deniyim

4 Temmuz 2009 Cumartesi

the beatles-yellow submarine



mccartney i burda alpaçino'nun gençliğine benzettim

2 Temmuz 2009 Perşembe

CÜNEYTCoCK

saçmanında ötesinde bişi oldu gece gece sıkıntıdan ne yazdığımı bilemedim :D



sene 1972 civarı, istanbul!un ücra bir köşesinde yaşıyan cüneyt,günlerini haylazlıkla,çapkınlıkla,geneldede mahallenin kahvesinde okey oynıyarak geçiriyor .
ülkenin ne kadar karışık olduğu zerre umurunda değil,insanlar ölüyor,o okeye dönüyor.
neyse yani anlıycağınız bildiğimiz bana dokunmıyan yılan bin yaşasıncılardan
günlerden birgün yine kahvede okey oynarken taş çalan arkadaşını yakalamasıyla tüm hayatı değişir.tekme tokat dalar kafasında ıstaka kırar arkadaşının ve gece karakolda biter.cüneyt bir okey yüzünden cinayet işlemiştir.artık o katildir,toplum onu dışlıycak o dışlandıkça hırslancak ve yeni cinayetler birbiri ardına gelicekti.psikopata baglıyan cüneyt,cinayetlerin yanında tecavüzlerede başlamıştır,iş iyice çığrından çıkmıştır,polis her defasında yakalıyor,cüneyt arka kapıdan çıkıyordu.insanlar artık korkudan dışarı çıkamaz olmuştu.anarşi filan hak getire artık anarşistler bile bu beladan kurtulmak istiyolardı.sağcılarla solcular bazen birlik milisler kurup bu tek kişilik orduyu dize getirmek için uğraşıyolar ama her defasında başarısızlıkla sonuçlanıyordu.hükümet ne yapacağını şaşırmış durumdaydı.
başbakan televizyonlara çıkıp boş vaatlerde bulunuyordu.ilk zamanlar halk bu sözlere inanmış ve bu bela çıktıktan sonraki seçimlerde şimdiki başbakanı seçmişlerdi.işin kötü yanı gençler bu karabelayı örnek alıp onun gibi olmak istiyolardı.ülke karışık durumdaydı.kimse neler olcağını kestiremiyordu.cüneyt,bir kurşunla 4 kişiyi öldürme becerisine sahipti.bu yeteneği zamanında kölerine gelen iki turistten öğrenmişti.adlarıda angelina julie ve morgan freeman,cüneyt e kurşuna falso vermeyi öğretmişlerdi.bu yeteneği ve deli kuvvetiyle yenilmez bir kahraman olmuştu.
zaman geçtikçe cüneytte durulmalar oldu sene 20 temmuz 1974 te kıbrıs harekatı başladı 2 sene içinde hükümet değişimiş yeni hükümet artık cüneytle ilgilenmeme kararı almıştı.20 temmuz sabah ı Türk ordusu kıbrısa çıkarma yaptı.o sırada cüneyt te kadıköyde sahafçılarda dolaşıyordu dedektif romanları arıyor böylece cinayetler konusunda yeni fikirler ediniyordu.kitapçının birine girdi ve kitapçıyla konuşmaya sohbet etmeye başladı.kitapçı amca cok mulayım bırısıydı bir yandanda ebru sanatıyla uğraşıyordu.cüneyt"napıyorsun emmi suya resim çizilirmi hiç" deyince amca basladı konusmaya uzun uzun sanatın inceliklerini,islamdan,dinden,Allah tan bahsetti.cüneyt te dinledi bütün geçmişiyle yüzleşti.kitapçıdan çıktığında yepyeni bir cüneyt oldu.artık vatanını milletini seven,dinine bağlı bir insandı ama geçmişiylede yüzleşmeliydi.öldürdüğü,ırzına gectıgı,gasp ettiği insanlar ve yakınlarıyla helalleşmeliydi(stv moduna gecıyorum :D ) bu sırada yolda yürürkende gazetedeki manşeti gördü ve savaş çıktığını öğrendi.aklından hemen" vatan millet uleny" kelimeleri geçti tabi bunları cümle olarak bir türlü yanyana getiremedi.hemen askerlik şubesine gitti ve tecilini bozdurdu.kıbrıs a ikinci çıkarma sırasında gitti.o gün bugündür kimse haber alamadı.en son bi kumarhanenin önünde mehmet ali erbil görmüş ve aşağıdaki fotoğrafını çekmiş facebook a koymuş.

29 Haziran 2009 Pazartesi

SENİN TARZIN NE?


Metallica herkes gibi benimde yaşamımı değiştiren grup oldu.ilk olarak abimin getirdiği cd leri müzik setine takıp bangır bangır çaldığında uyuz oluyordum.kafa bir dünya evde dolaşıyorduk beyin pörtlemesinden gidiceğimi düşünüyodum.ama sega ataride sonic oynarken metallica çaldığında performansımın 2 kat daha arttığını anladım ve sempati duymaya onları anlamaya çalıştım ve sonunda içten içe sevdiğimi anladım.tabi metallica kesmemeye başladı çünkü sonic teki bölümlerde zorlaşmaya başlamıştı.sonradan abim bir kaç takviye grupla yardımcı oldu...ve böylece rock dünyasına girişim böle oldu.gerçi şu anda daha sakin şarkılar dinliyorum.en sert i the white stripes arada coşup dahada ileri gittiğim oluyor tabikide :D
he bu arada aslında metallica önceside vardır.babamın nerden aldığını bilmediğim eski walkkman e elimdeki tek queen kasedini takıp saatlerce dinlerdim.halada aynı şarkıları dinlerim nedense bana ayrı bir tat verir queen...

müslüm gürses dinlemedikmi? tabikide babayıda dinledik...her ne kadar zorla olsada :D
(sağolsun kankam alican geceleri radyoyu açıp çok dinletti :D istemeye istemeye... )

27 Haziran 2009 Cumartesi

MOONWALK BİLE GERİ GETİRMEZ ARTIK...




.ahir dünya yeni bir süpersonik yıldız kazandı.

başımız sağolsun

25 Haziran 2009 Perşembe

GRUP PSİKOLOJİSİ


Dün akşam msnde kızın biriyle böle bi muhabbet geçti düşününce,hakkaten bütün grupların klipleri aynı nerdeyse önde solist yanlarda bas,elektro gitar,arkada zavallı baterist (bateristlerde sırf bu arkada kalmışlıktan dolayı ilginç tiplere bürünürler)


24.06.2009 22:12:53 özge sarkıyı ve grubu hatırlamıorum
24.06.2009 22:12:55 özge klıbı anlatıcam
24.06.2009 22:13:00 özge hatırlarsanda cok mutlu olucamm
24.06.2009 22:13:05 özge yabncı bı grup
24.06.2009 22:13:19 özge böle gıtarlar ön plandaydı nedense kovboylar aklımaa gelıodu
24.06.2009 22:13:34 özge bı platformun üstündeydılerr müzik hızlanınca
24.06.2009 22:13:36 özge yerden
24.06.2009 22:13:41 özge ısıklar acılıodu
24.06.2009 22:13:46 özge yanıp sönüodu fln
24.06.2009 22:13:59 özge hafıf uzun saclı bı adamdı sanırım
24.06.2009 22:14:05 özge böle bı klıp hatırladınmı?
24.06.2009 22:14:25 SERKAN . :D
24.06.2009 22:14:32 SERKAN . one lan klasık grup klıbı arasan böle son yüzyılda 1 mılyon klıp cıkar
24.06.2009 22:14:42 . SERKAN :D
24.06.2009 22:14:47 özge pöff:D
24.06.2009 22:14:55 özge sıyırııcammmm::




24 Haziran 2009 Çarşamba

AĞRI DAĞI EFSANESİ LERİ :D

önce kurbandan ağrı dağı efsanesini dinliyelim bakalım ne demişler :D :D



İlk önce bunu yazıcam cünkü ilkokulda bunu okuduğumda cok etkilenmiştim.:D beddua nın ne kadar kötü bişi oldugunu beddua edildiği an bedduanın türü ne olursa olsun gerçekleştiğini öğrenmiştim.sizde siz siz olun sizin etrafınızdakı size yakın insanlara beddua etmeyin emi...
neyse hikayemize geçelim.


Ağrı Dağı’nın bulunduğu yer bir zamanlar ova imiş. Burada yaşayan bir köylünün iki kızı varmış. Bir Gün bu iki kardeş odun toplamaya gitmişler. Yeterince odun topladıktan sonra , abla odun dengini küçük kardeşin sırtına yüklemiş ve yola koyulmuşlar. Biraz gidince yorulan ve beli ağrıyan küçük kız ablasına ;

Belim çok ağrıdı abla, ne olur biraz da sen taşı diye seslenmiş.

Ablası kulak asmamış.Biraz daha gitmişler , küçük kız yine ablasına seslenmiş, ablası hiç oralı olmamış.Küçük kız sonunda dayanamamış:

- Abla abla , demiş. Senin gibi ablam olacağına olmaz olsun .Dağ olasın,taş olasın,uzun uzun kış olasın belimdeki ağrı adın, Seller yağmurlar muradın olsun diye beddua etmiş.

Ablası durur mu ? O da vermiş veriştirmiş:

- Senin gibi kardeşim olacağına taş olsun saçların çayır, eteklerin bayır olsun.Başın dilin gibi sivri, yamacın boynun gibi eğri, adın da benim gibi ağrı olsun.

Derken bir gürültü kopmuş, bir toz bulutu kaplamış ortalığı.Biraz sonra ovada iki yüce dağ sivrilmiş.... Biri Küçük Ağrı, diğeri Büyük Ağrı. Böylece iki geçimsiz kardeşin ikisi di birer dağ olmuş.
--------------------------------------------------

yok ağa diğerlerini yazamıycam içim el vermiyor :D :D

burak gürpınar harika ama :D

21 Haziran 2009 Pazar

YAKTIN BENİ FRANK KARDEŞ



NASIL anlatsam,nerden başlasam vuuuu bodrum bodrum :D
Heraldi kafayı yediğimin göstergesi bu.Sebebide bu film donnie darko
aynı hissi birkaç sene önce birgece yarısı fight club tada yaşamıştım.ama en azından sonunun ne olduğunu ne yapmak istediklerini anlamıştım o zamanki karmaşıklık "ulan bende keşke şizo olsam" duygusuydu.:D
ama bu öle değil insan daha filmi anlıyamadıki uçak motoru,tavşan kostümlü frank arkadasımız,donnie nın sevgılısı,o büyükanne ölümü, filmi anlıyosun ama anlamıyosun aslında,en iyisi paralel evren konusunu yeniden okumak bu sefer atlıya atlıya değil gercekten okumak gerekir.
şaka maka iyiki arkadaşımın tavsiyesini dinlemişim cd lerimin arasında olmasına rağmen bir türlü izliyememiştim.nasip bugüneymıs,ama bir daha izlemeden izlettirmeden duramam

sizde izleyin ulan!!!

16 Haziran 2009 Salı

OTOMATİK PORTAKAL



işkence...
izlediğim en güzel filmlerden biri..

İLK YARDI(R)



SAĞLIK MESLEK LİSESİNDE okuduk ama ilk yardım hakkında ne biliyosun deseler ehliyet kursuna gidenlerden daha çok şey öğrenmedik açıkçası.üniversiteyii okuduk onda zaten ilk yardıma dair bişi gösterilmedi varsa yoksa boş lakırtılar zaten niye okudum onuda bilmiyorum lise mezunuda olsak ameleyiz üniversite mezunuda olsak ameleyiz,sorsan anestezi bölümünü okuyana;"olurmu lan 100 tl fazla maaş alıyosun" sokiyim 100 tl ne,sen o kadar amelelik et 100 ytl icin,
neyse mevzu bahis olan ilk yardımdı
üniversite zamanı her sabah oldugu gibi otobüs tıkış tıkıştı.ben ilk durakta bindiğim için uykuma orda devam ettim.ve bir anda çığlık feryat figan,doğal olarak uyandım.otobüsün başında teyzenin biri baygınlık geçiriyor.doktor yokmu diye bağıran oldu bir an kalkıp;"var ulan ben doktorum" diyesim geldi :D
ama içimdeki heyecanı bastırdım.sonucta buyutulcek bısı yoktu tansıyonu dusmustur teyzenın dedım ve uyumaya devam ettım.sankı teyze ıcımden gecenlerı duymus gıbı anında kendıne geldı.
aynı olay bır kere daha basıma geldı.temmuz ayıydı o zaman liseye gıdıyodum.tabı sıcaktan mayısmısım onumde guzeller guzelı bır kız ayakta duruyor.ben sızıp kaldım.yolculugun ılerlıyen dakıkalarında gozumu actıgımda kız onumde gozu kapalı duruyordu.içimden;"oha aq kız ayakta uyuyor dedım" ama işin aslı öle değildi.kız bayıldı bayılacak gözler bi anda kaydı.bende refleks (daha onceden sarıldıgım kızlardan alıskanlık) hemen belıne sarıldım.ama ne yapcagımıda sasırmıs bır haldeydım uyku sersemi.teyzenın bırı ordan bagırıyor oturtsana evladım.ben hemen o sesı duyar duymaz butun sersemlıgım dagıldı tabı :D :D :D
oturttum yuzune su serpmeler fılan yıycek ısteme faslı fılan.şoför önden bagırıyor.
"sorun bakalım nerde ıncekmıs" dıye.
kız: "tuzlada ıncem" dedı...
şoför:"tamam o zaman burda indirelim kendine gelsin"(daha kartaldayız nerden baksan 20 dakıkalık yol :D )
bir başka yolcu:"evet abi indirelim.kız kendıne gelsın"
uzun konusmalar sonucu bakanlıktan karar cıktı ve kızın otobuste kalmasına,tuzlaya goturulmesıne karar verıldı.
merak edıyorum acaba ındırseydık neler olcaktı.
belkıde kız orda bayılıp kalıcak,amcanın bırı kucaklayıp goturucek tabı nereye goturcegı amcanın vıcdanına kalmıs bısı :D

6 Haziran 2009 Cumartesi

TANJU OKAN



insanı alıp götürüyor bu şarkı

28 Mayıs 2009 Perşembe

GÜZEL ŞEYLER




neden güzel şeyler ilk zamandan beri yasaktır?Hz. Adem e elma yasak dendi.bizede fast food obezite yapar diyolar.bir yandanda elalemin göğsüne ellemeyin diyolar.biz ne yiyip iççez :D Ama işte Adem gibi oğullarıda yerinde duramıyor.illa yasak elmayı yiyoruz :D ama tadıda çok güzel beee

23 Mayıs 2009 Cumartesi

Kendini Seven Erkek

Image Hosted by ImageShack.us



Dışarı çıkmadan önce son kez aynaya bakıyor. Ya eli dassagında ya sevimli ya çekiciya da saf maskesi takılmış bir surat
değil yansıyan. Göz kenarlarında hafif hüzün çizgileri taşısa da bu, kendi
çirkinliğinin farkında ve bunun övgüsünü beklemeyen, güzel, mutlu bir erkek suratı.

Apartman karanlığından ve soğuğundan sonra baş-döndüren, ayakları yerden kesen baharın renkleri ve sıcaklığı…
Râyihâlı(bune aq pelin,kelimemi sıçıyon kendi kendine) bahar havası her solukta daha da güç veriyor; biraz hafif olsa uçacak.

Kendine bakan kızları umursamıyor. Bu umursamazlık “oyun” değil. Ona yönelmiş çirkin kadın suratlarını, arzulu
bakışları, sahte tebessümleri görmüyor. Aklında hesaplaşmalar, kıskançlıklar, intikamlar, zorunluluklar da yok.Aslında biliyorum bakışlar benim için değil,pantolonumun açık kalmış fermuarı için...

Bir çiçekçinin önünden geçerken kafasında bir cümle beliriyor: “bir daha çiçek alırsam ne oliyim.sokarım çiçeğine bi alt dudaktan öpücükten güzel hediye olamaz” Özel günleri, hediye alıp-vermeleri,
kutlamaları sevmeyen bir erkek; her kadının terk edebilceği ender olmıyan erkek tipi!.. Dönüyor, çiçekçiye giriyor, güllere bakıyor; kırmızı, mor, pembe, sarı, beyaz… cebine bakıyor.bir çay parası,jeton ve "biz insan taşıyoruz" yazan paso ve içinden;"ne alcam aq alt dudaktan bi öpücükden iyi hediyemi olur" der ve çıkar.

Umudun, heyecanın, hayallerin kapısı… Burada sonsuza kadar bekleyebilir. Derken, mutluluğun ayak sesleri ve sevginin yüzü…

orjinalini burdan temin edebilirsiniz... :D
http://pelinimsi.blogspot.com/2009/05/kendini-seven-kadn.html?showComment=1243105672827#c7271899346128375150

Sam Rockwell ın Chuck Barris rolü



gerçektende çok güzel filmdir izle uleynnnn!!!
yani film i izle...
videoyuda izle.
sokiyim canın ne istiyorsa onu izle :D

EMECEKSİN EMEBİLDİĞİNİ

RAYLI SİSTEM OUT,ELLİ SİSTEM İN AQ




sörf tahtamla yolculuk etmeye karar verdim.tanınmamak içinde maskemi takenzi :D
yalnız 1 haftada çalınan sörf tahtamın haddi hesabı yok.tam yolculuk sırasında cuppp alttan çekiyolar şerefsizler o hengamede yakalayamıyorumda.Allah kara yollarının cezasını versin emi :D

20 Mayıs 2009 Çarşamba

17 Mayıs 2009 Pazar

BABA VURMA TÜRK UZAYLI O....



Herşey öss stresinde dolayı uyuyamadığım ama uyumak için çabaladığım bir gece oldu.camdan bakarken gökten bir ışık huzmesi belirdi.bi besmele çekip töbe ettim Allah ıma yalvardım."daha çok gencim Allah ım ölmek istemiyorum"diye
ışık huzmesi bahçemize indi meğersem uzaylıymış,gizlice eve aldım,aslında babam uyarmıştı uzaylıları eve almayın tüy döküyolar diye ama babamın dediği gibi değildi bu keldi.aldım onu içeriye cik cik cik ötsün diye verdim eline....:D kolayla köfte ekmeği hayvan gibi yedi kolay değil kac ışık yılı uzaklıktan geliyor babam mutfaktaki sesi duymus,bizim zuzaylı bi hışımla cıktı mutfaktan koridorda babamla karşılaştı.elinde köfte ekmek kola babamın elinde dede yadigarı tüfek,bunlar birbirine baktılar babam aksamdan kalmaydı onun için önce jeton düşmedi."bırak ulan o ekmeği patlatcam ensene" diye bağırmaya baslayınca bende dayanamadım "baba yapma zuzaylı o"diye feryat figan ağlamaya başladım.babamın kafası yerine geldi kacmaya basladı.zuzaylıda korkudan kolanında etkısıyle birikmiş gazı salıverdi.o kadar gaz nasıl cıkar bı metabolizmadan anlam veremedim.zuzaylı bir yana babam bir yana anam şoka girdi.dondu kaldı kadıncağız hemde anneler günüydü iyiki kalbine inmedi kadıncağızın.anam garip anam,cilegeşşş anam,
o gün bugündür zuzaylı bizle kalıyor.tornacıda çırak olarak verdik orda işi öğrenip düştüğü ufo yu tamir etcek.meğersem benden bile küçükmüş kerata,
türk örf adet ve hareketlerini öğrendi.Türkçeyi çat pat konuşuyor ama ingilizcesi çok iyi nede olsa oda ecnebi sayılır.bakalım şimdilik yuvarlanıp gidiyoruz ama şerefsiz evlenmek istiyor o kadar ekmeğimizi yediği yetmedi.bide beni evlendirin diyor. neyse yeter bu kadar özgeçmiş

AZGINLIĞIN BU KADARI YANİ ....

SEVİL ÖZTATLI-SEKS SEKS SEKS

13 Mayıs 2009 Çarşamba

AKACAK KAN DAMARDA DURMAZMIŞ



Rambo rambo
Mahallenin zontası
Rambo rambo
Yüzbinlerce
Rambo rambo
Sanki meşe suntası
Rambo rambo
Şimdi türkiye'de

Tek tek basaraktan
Kaldırıma kusaraktan
Balgamları ataraktan
Gel, gel
Hem yumuşak hem hesaplı
İçinde bir ayı saklı
Uçkurunda daima aklı
Gel gel

Heyyo heyo
Uçan kaçan kurtulmaz
Heyyo heyo
Leke yapmaz
Heyyo heyo
Süzmelerin süzmesi
Heyyo heyo
Ayşe teyzesi

Valla gitti köye inek
Bir türlü istedigim gibi olmuyor
Garılar hep benden korkuyor


Olmaz rambo
Olur olur bal gibi olur
Yapma rambo
Yapacam işte zorla işte
Etme rambo
Edecem işte ederim

Al beni al götür beni ormana

Rambo rambo
Hiç bir mekan farketmez
Rambo rambo
Hiç affetmeez
Rambo rambo
Oniki ayın bekarı
Rambo rambo

ORGANİZE İŞLER BUNLAR



bizans askerlerini öldürmekten sıkılan battal gazi,bir gece sıkılıp otel odasından çıkar ve constantinopolisin o ünlü gecelerine akmaya karar verir.ve yolda yürürken dışardan demirci dükkanı gibi görünen ancak içerden çıtır sesleri gelen bi yer diikatini çeker.kapıya yanaşır ve zile basar.pelerinli,güzel bir bayan kapıya gelir.ne istiyorsun yabancı dediğinde cüneyt abi yıllar önce dayısının kerhaneye girerken sölediği cümleyi söyler kırk bakireye tapmaya bal yanaktan tatmaya geldim.ne tesadüftürki (türk filmlerinde tesadüf yoktur aslında herseşyin bir açıklaması vardır) demirci dükkanınında parolası budur.
hayır anlamadığım rutubetli yer millet cıbıl cıbıl dolaşıyor nasıl kerhane lan bura :D ayrıca parolasız acılmıyordu kapı bizans askerlerinde hacker var sanırım.


bakire fahişe, tabi oda ayrı bir tartışma konusu :D ya tek kullanımlıktır burdaki fahişeler yada gösterip vermiyenlerdendir buda fahişe olmaz kaşar olur heraldi :D

12 Mayıs 2009 Salı

YALANMI? YALAMANMI?



özcan, yıllardır ileri şizofrenik bir ruh hastasıdır.ailesi o çok küçükken ılgaz anadolunun sen yüce bir dağısına tırmanırken,dağın en yüksek yerinden aşağı kafa üstü düşüp ölmüşlerdir.özcan deniz yıllarca esin maranuoğlu adında hayali arkadaşıyla birlikte mutlu ve huzurlu sekilde yaşamıştır.taki ergen yaşa geldiğinde hormonlarının aşırı dozda çalışmasına kadar sürmüştür bu mutluluk.özcan bundan sonraki günlerini hayali arkadaşı esin e taciz ederek ,geceleri yanına gelip zorla birlikte olana kadar (gerçekte yastığa etmiştir bu eylemi),esin hayalide olsa bunu kendine yediremez ve oda kendini aşıp zengin bir manita bulur özcan ı terk eder.
özcan günlerce boş yatağa bakar ama bilmezki tüm ömrü boş yaşamakla geçti.o villavari evde aslında çocuk esirgeme kurumunun çatı katındaki personel odasıdır.
özcan hayali ayrılık acısına dayanamaz ve kaçar.kendini moda sahile vurur orda bir sandık bulur.sandıkın içinden binlerce dolar çıkar ama bizim deli yeşil dolarları esinle çektirdiği piknik resimleri sanıp oraya buraya saçmaya başlar.işte o anda karşısında esin belirir."nerden çıktın kaltak,o kadar sinsisinki yürüyüşünü bile duymadım" diyip boğazına sarılır.aslında karsısındaki moda sahilde çiçek satan şoparlardan biridir.şoparın arkadaşları bu olayı görüp olaya müdahaşe ederler ve ellerindeki sepetlerle özcan a dalmaya başlarlar.kafa tramvayı geçiren özcan olay yerinde yaşamını yitirir.halbusi herşey yalanmış...

1 MAYIS BAYRAMI

















bu seneki 1 mayıs gösterilerinde polisler olmasada eylemciler (işçi olmıyan eylemciler) damgasını vurdu.istanbul emniyeti her sene yaşanan olaylara dur demek için şimdiden kolları sıvadı ve polis memurlarımıza daha güleryüzlü daha hoşgörülü olmaları için uyardı.uygulamanın ismide;"tatlı dil yılan ı deliğinden çıkarır". güleryüzlü olmayı başaramayan memurlarımızada msn ıfadesini örnek olarak sırıtık ifade maskelerinden yapılcakmış